Yes, that is what I often do. I don’t know if you call it a weakness or strengths. We had better discuss it! A few days ago, a gentleman of…
BLOG
-
-
İçimde uzun yıllardır bir sızı oluyor milli bayramlarda. Biraz özlem. Nerede bizim çocukluğumuzun bayramları diyorum. Sonra bizim çocuklarımız o duyguları hiç yaşayamayacak diye de biraz kaygı ekleniyor üstüne. Rahmetli Ahmet…
-
Gözünü televizyondan hiç ayırmayan Pınar, “Psikoloji okuyacaksın ha. Neden psikoloji? O puanla Ankara Hukuk’a bile girerdin.” Dedi. “Tercih hatası işte, ben de anlamadım” dedim. İyi bir puan almıştım üniversite sınavında.…
-
Derdimiz erkeklikler krizi olunca babalık en kritik konu. Çünkü kırılmaların ilk görüldüğü ve adeta bu krizden çıkışın tek yolu. Babalıklar dediğimizde ise akla gelen ilk isimlerden Hasan Deniz… Babaların çocuklarının…
-
Erkeklik elden gidiyor mu? Erkeklik krizde mi? Bu kriz hangi erkeklerin? Diye sorduğumuz yazı dizimiz devam ediyor. ‘Kriz vardır ya da yoktur demek yerine erkeklik krizi söylemlerinin de aktif bir…
-
Erkeklik elden gidiyor mu? başlığı ile hazırladığımız erkeklik krizi dosyamıza eleştirel erkeklik çalışmalarına edebiyat çerçevesinden bakarak multidisipliner araştırmalar yapan Çimen Günay-Erkol ile devam ediyoruz. Yaralı Erkeklikler: 12 Mart Romanlarında Yalnızlık,…
-
Erkeklik elden gidiyor mu? başlığı ile hazırladığımız ‘Erkeklik Krizi’ dosyamız kapsamında konuştuğumuz Prof. Dr. Ayşegül Yaraman; “Erkeklik krizinin, ki ben bunu cinsiyet krizinden, cinsiyetçilik krizinden bağımsız düşünmüyorum, çözümü asla kadının…
-
İlk kez bir otel odasında duş almayı deneyimlediğimde 11 yaşındaydım. bir okul gezisi için Çanakkale’deydim. En sevdiğim arkadaşlarımla aynı odada kalmıştık. 4 kız. Gezinin tadını çıkarmak çok zordu çünkü öncesinde…
-
Eve geldiğimde televizyonun karşısında uzanmış yatıyordu. “Selam” dedim, kısa kesik. “Selam, hoşgeldin” dedi. Saten pijamamı giyip çalışmak için odama kapandım. Rüzgarın etkisiyle içeride çarpan kapı sesine irkildiğimde bir saati geçkin…
-
Kuru, siyah parmaklarıyla ustaca sarıyor, diline yapışan tütünleri tükürürken toy garsona içeride geçen gençliğinin öfkesiyle iş buyuruyordu. O akşamüstü mavi masa örtülü meyhanede kaşık çatal sesleri başlarken deniz arsızca vuruyordu…